Haksız Tutuklama Nedeni̇yle Tazmi̇nat Davası: Yargıtay 12. Ceza Dai̇resi̇ Kararı (2021/7312 E., 2024/820 K.)
Buradasınız: Anasayfa / Blog
Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davası: Yargıtay 12. Ceza Dairesi Kararı (2021/7312 E., 2024/820 K.)
Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davası: Yargıtay 12. Ceza Dairesi Kararı (2021/7312 E., 2024/820 K.)

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davası: Yargıtay 12. Ceza Dairesi Kararı (2021/7312 E., 2024/820 K.)

Türk hukuk sisteminde, kişilerin haksız yere özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları durumunda devletten tazminat talep etme hakları bulunmaktadır. Bu yazıda, 26.02.2024 tarihinde Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından verilen 2021/7312 Esas ve 2024/820 Karar sayılı bir kararı inceleyeceğiz.

Bu karar, haksız gözaltı ve tutuklama nedeniyle açılan bir tazminat davasını konu almaktadır. Davacı, FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla 182 gün boyunca özgürlüğünden yoksun kaldıktan sonra beraat etmiş ve yaşadığı maddi ve manevi zararların karşılanmasını talep etmiştir.

Davanın Arka Planı

Davacı, 10.08.2016 - 08.02.2017 tarihleri arasında 182 gün boyunca gözaltında ve tutuklu kalmıştır. Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yargılama sonucunda davacının beraatine karar verilmiş ve bu karar 26.12.2018 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı, bir kamu görevlisi iken 29.10.2016 tarihinde KHK ile görevinden ihraç edilmiştir. Beraat kararının kendisine tebliğinden sonra, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 142. maddesinde öngörülen süre içinde tazminat davası açmıştır.

Dava kapsamında davacı, 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Maddi tazminat talebinin içerisinde gelir kaybı, cezaevi masrafları, ailesinin cezaevi ziyareti için yaptığı yol masrafları ve taşınma masrafları bulunmaktadır.

İlk Derece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesi, davacının taleplerini kısmen kabul ederek 4.423,80 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir. Maddi tazminat hesaplanırken, davacının kamu görevlisi olması nedeniyle başka bir işte çalışmasının yasal olarak mümkün olmadığı dikkate alınmıştır.

Mahkeme, davacının ihraç tarihini takip eden ilk gün ile tahliye tarihi arasındaki dönem olan 30.10.2016-08.02.2017 tarihleri arasındaki (3 ay 9 gün) tutukluluk dönemine ait maddi tazminatı, o dönemde uygulanan net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplamıştır.

Cezaevi masrafları, ulaşım giderleri ve kira zararı gibi talepler ise, cezaevi sürecinin tutukluluğun doğal bir sonucu olduğu gerekçesiyle manevi tazminat kapsamında değerlendirilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı hem davacı vekili hem de davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, bazı hususlarda düzeltme yaparak istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.

Yapılan düzeltmeler şunlardır:

  1. Maddi tazminata uygulanacak faizin başlangıç tarihinin 30.10.2016 olarak belirlenmesi
  2. Manevi tazminat miktarının 10.000,00 TL'den 15.000,00 TL'ye yükseltilmesi
  3. Buna bağlı olarak vekalet ücretinin 2.330,00 TL olarak düzeltilmesi

Yargıtay İncelemesi ve Karar

Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını temyiz etmiştir. Temyiz başvurusunda, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu ileri sürmüştür.

Yargıtay, yaptığı incelemede şu tespitlerde bulunmuştur:

  1. UYAP kayıtlarına göre davacının kamuda aktif çalışan olarak göründüğü ve göreve iade edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği, göreve iade edilmesi halinde maddi kaybı bulunmayacağından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, ancak bu hususun temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmadığı
  2. Davacının cezaevi masrafları, ailesinin cezaevi yol masrafları ve taşınma masraflarının maddi tazminat kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine yönelik talebinin yerinde görülmediği
  3. Ancak, manevi tazminat miktarının eksik belirlendiği, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre gibi hususlar dikkate alındığında daha yüksek bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği

Yargıtay, bu gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını manevi tazminat yönünden bozmuştur. Dava dosyasının yeniden değerlendirilmek üzere Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Hukuki Değerlendirme

Bu karar, haksız tutuklama nedeniyle tazminat davalarında dikkate alınması gereken önemli kriterleri ortaya koymaktadır. Özellikle manevi tazminat miktarının belirlenmesinde:

  • Davacının sosyal ve ekonomik durumu
  • Üzerine atılı suçun niteliği
  • Tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı
  • Tutuklu kaldığı süre
  • Tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer

gibi faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır.

Ayrıca, maddi tazminat hesaplamasında, kişinin gelir kaybının esas alınması, ancak cezaevi masrafları, ziyaret için yapılan yol masrafları gibi harcamaların maddi tazminat kapsamında değerlendirilmemesi yönündeki yaklaşım dikkat çekicidir.

Sonuç

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 2021/7312 Esas ve 2024/820 Karar sayılı kararı, haksız tutuklama nedeniyle tazminat davalarında maddi ve manevi tazminatın nasıl hesaplanması gerektiğine ilişkin önemli ilkeler ortaya koymaktadır.

Özellikle manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, kişinin yaşadığı mağduriyetin tüm boyutlarıyla değerlendirilmesi ve hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu karar, özgürlükten yoksun kalmanın karşılığı olan manevi tazminatın belirlenmesinde daha hassas davranılması gerektiğini göstermektedir.

Ayrıca, kamu görevinden ihraç edilen kişilerin daha sonra göreve iade edilmeleri durumunda, maddi tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde farklı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği de bu kararla ortaya konmuştur.

 

Not: Kararın tamamını aşağıdan okuyabilirsiniz.

 

Daha detaylı bilgi almak ve hukuki danışmanlık için İstanbul Kartal/Soğanlık'ta bulunan Akdemir Hukuk Bürosu'nu ziyaret edebilir veya 0 505 589 86 36 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. Ceza hukuku alanında uzman büromuz, sizlere hukuki destek sağlamaya hazırdır.

 

 


 

T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ CEZA DAİRESİ

Esas : 2021/7312
Karar : 2024/820
Tarih : 26.02.2024
 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

DAVA TARİHİ : 12.04.2019

HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; davacı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK'nın 361/1. ve 5271 sayılı CMK'nın 298/1. maddesindeki temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin haksız gözaltı ve tutuklama nedeniyle 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile ödenmesine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 4.423,80 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının maddi tazminat faizinin 30.10.2016 tarihinden başlaması gerektiği, manevi tazminatın eksik olduğundan 15.000,00 TL'ye yükseltilmesi suretiyle düzeltilerek esastan reddine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Davacı vekilinin temyiz istemi; haksız gözaltı ve tutuklu kalan müvekkili hakkında hükmedilen maddi ve manevi tazminatın eksik olduğunu, ceza evi masraflarının, ailesinin ceza evi yol masraflarının, haksız tutuklama nedeniyle evini taşıması nedeniyle taşınma masraflarının maddi tazminat kapsamında verilmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU

İlk Derece Mahkemesince, tazminat talebinin dayanağı olan Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/286 Esas, 2018/594 Karar sayılı ceza dosyasında FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10.08.2016 - 08.02.2017 tarihleri arasında 182 gün gözaltında ve tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, kararın 26.12.2018 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmiş kararın davacı asile 18.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı, davacının, göz altı ve tutuklama tarihinde kamu görevlisi olduğu,kamu görevlisi konumundaki davacının başka bir çalışmasının yasal olarak mümkün olmadığı,bu nedenle kamu görevinden 29.10.2016 ihraç nedeniyle ilişiğinin kesildiği, KHK ile ihraç tarihini takip eden ilk gün ile tahliye tarihi arasındaki dönem olan 30.10.2016-08.02.2017 tarihleri arasındaki (3 ay 9 gün)tutukluluk dönemine ait maddi tazminat miktarı,o dönemde uygulanan net asgari ücret miktarı üzerinden hesap edildiği, davacının maddi tazminat başlığı altında talep etmiş olduğu ceza evi ve ulaşım giderleri,kira zararı ise, cezaevi sürecinin tutukluluğun doğal bir sonucu olduğundan manevi tazminat talebi başlığında inceleme konusu yapılmadığını, davacı hakkında isnad edilen suçun niteliği ve toplum tarafındaki bakış açısına göre manevi olarak zarara uğramış olduğu,davacının mesleği,tutuklanmasına neden olan suçun kendi üzerindeki yıkıcı etkisi ,meslektaşları tarafından gözaltına alınmış olması ve tutuklulukta geçirmiş olduğu süre göz önüne alındığında ;davacınn sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vermeyecek düzeyde manevi açıdan yaşamış olduğu acıların ve yapmış olduğu cezaevi ulaşım harcamaları gibi zararının tazminini de karşılayacak miktarda manevi tazminat verilmesi gerektiği, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurularının, davacının maddi tazminat talebi hesaplanırken davacının 2016 Temmuz ayı maaşını tam aldığı, 2016 Ağustos, Eylül ve Ekim ayı maaşlarını ise tutuklu olması ve açığa alınmış olması sebebiyle eksik aldığını ancak bu eksikliğin idari bir işlemden kaynaklandığı gerekçesiyle, davacının 30.10.2016 - 08.02.2017 tarihleri arasında tutuklu kaldığı süreyi esas alarak maddi tazminat tutarına 30.10.2016 tarihinden verilmesi gerektiği, manevi tazminatın eksik olduğundan 15.000,00 TL'ye yükseltilmesi ve buna göre değişen vekalet ücretinin 2.330,00 TL olması gerektiğinden bu kısımların düzeltilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE VE KARAR

UYAP'tan yapılan kontrolde kamuda aktif çalışan olarak görünen davacının geriye dönük maaş alacaklarının idare tarafından kendisine ödenmesi gerektiği anlaşıldığından, davacının görevine iade edilip edilmediği araştırılarak iade edilmesi halinde maddi kaybı bulunmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmekte ise de, bu husus temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış ve davacı vekilinin maddi tazminatın hatalı hesaplandığına yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin, maddi tazminatın eksik olduğuna, ceza evi masraflarının, ailesinin ceza evi yol masraflarının, haksız tutuklama nedeniyle evini taşıması nedeniyle taşınma masraflarının maddi tazminat kapsamında verilmesi gerektiğine ve sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,

Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararının 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı CMK'nın 304/2-a maddesi uyarınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.2024 tarihinde karar verildi.

Detaylı Bilgi İçin Hemen Bizi Arayın

WhatsApp İletişim

0 505 589 86 36