Alacak Davası Ve İti̇razın İptali̇ Davası - Av. Muhammet Akdemi̇r
Buradasınız: Anasayfa / Blog
Alacak Davası ve İtirazın İptali Davası - Av. Muhammet Akdemir
Alacak Davası ve İtirazın İptali Davası - Av. Muhammet Akdemir

Hukuk sistemimizde alacaklıların haklarını aramak için başvurabilecekleri çeşitli hukuki yollar bulunmaktadır. Bu yollardan en önemlileri arasında alacak davası ve itirazın iptali davası yer alır. Bu iki dava türü, birbirleriyle ilişkili olmakla birlikte farklı amaçlara hizmet eder ve farklı hukuki süreçleri içerir.

Bu makalede, alacak davası ve itirazın iptali davasının ne olduğunu, hangi durumlarda başvurulduğunu, nasıl açıldığını ve sonuçlarının neler olduğunu hukuk bilgisi olmayan okuyucular için anlaşılır bir dille açıklayacağız.

 

Alacak Davası Nedir?

Alacak davası, bir kişinin diğer bir kişiden tahsil edemediği para, mal veya hizmet karşılığında alması gereken bedelin ödenmesi için açtığı dava türüdür. Bu dava, doğrudan mahkemeye başvurularak açılır ve alacaklının hakkını elde etmesini amaçlar.

Alacak davası, bir işin karşılığı olarak veya bir sözleşmeden ya da kanundan doğan alacağın tahsil edilmesi amacıyla açılan davalar olarak tanımlanabilir. Alacaklının borçludan tahsil edemediği alacaklarına kavuşmak amacıyla hukuki haklarını kullanması olarak da açıklanabilir.

Alacak Davasının Şartları

Alacak davası açılabilmesi için gereken temel şartlar şunlardır:

  • Borcun muaccel olması (vadesi gelmiş olması)
  • Borcun ödenmemiş olması
  • Alacağın ispat edilebilir olması

Alacak, bir kişinin verdiği hizmet ya da ürün satışı karşılığında alması beklenen ücret, mal, hizmet ve tüm ayrıcalıkları içeren bir kavramdır. Alacak kavramı sadece para ödemesi olarak gerçekleşmez. Bazı kişiler alacakların tahsilatını karşı taraftan (borçlu olan kişiden) çek ve senet alarak gerçekleştirmektedir.

Alacak Davası Nasıl Açılır?

Alacak davası açarken Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile belirtilen esaslara uyulması gerekmektedir. Öncelikle hangi mahkemenin görevli olduğunu belirlemek gerekir. Görevli mahkeme belirlendikten sonra yetkili mahkemenin de belirlenmesi gerekmektedir.

Alacak davası açmak isteyen kişi, alacak hakkını ve dayandığı belgeleri de içeren bir dava dilekçesi yazmalıdır. Dava dilekçesi alacağın konusuna göre ilgili ve yetkili mahkemeye hitaben yazılmış olmalıdır.

Alacak miktarının belirli olması halinde bu miktar, belirsiz olması halinde ise belirsiz alacak veya kısmi dava olarak açılması mümkündür. Dava dilekçesinin yetkili ve görevli mahkemeye verilerek gerekli dava harçlarının ödenmesi ile dilekçe tevzi edilir ve alacak davası açılmış olur.

Alacak Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Alacak davasında görevli mahkeme, dava şartı olup davaya bakmakla görevlendirilmiş olan mahkemeyi belirtir. Davanın görevsiz mahkemede açılması halinde mahkeme re'sen inceleme yaparak görevsiz olduğu kararını verebilir. Bu mahkemeler:

  • İşçi alacaklarında iş mahkemesi
  • Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacaklar için Asliye Hukuk Mahkemesi
  • Haksız fiilden kaynaklı alacaklar için Asliye Hukuk Mahkemesi
  • Ticari İlişkilerden Kaynaklı işlerden kaynaklanan alacaklar için Ticaret Mahkemesi
  • Kira alacakları için Sulh Hukuk Mahkemesi
  • Tüketici işlemlerinden kaynaklanan alacaklar için Tüketici Mahkemesi

Alacak Davalarında Zamanaşımı Süresi

Zamanaşımı, hukuk kuralları ile kişilere tanınan hakların ve bu hakların getirdiği yaptırımların hukuk kurallarınca belirlenen süreyi aşmasıdır. Zamanaşımı süresi ile kullanılmayan hak artık belirlenen sürenin geçmesi ile kullanılamaz duruma gelmektedir.

Zamanaşımı süresi genel olarak alacak davaları için 10 yıl olarak düzenlenmiş olsa da davanın esasına ve talep edilen alacağın niteliğine göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin, bazı alacaklar için 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır:

  • Kira bedelleri, anapara faizleri ve ücret gibi diğer dönemsel edimler
  • Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri
  • Küçük sanat işlerinden ve küçük çapta perakende satışlardan doğan alacaklar
  • Ortaklık sözleşmesinden doğan alacaklar
  • Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden doğan alacaklar
  • Eser sözleşmesinden doğan alacaklar

İtirazın İptali Davası Nedir?

İtirazın iptali davası, İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun itirazının geçersiz kılınması, borçlu itirazı ile devam edilmeyen ilamsız takibe konu alacağın varlığı tespit edilerek, icra takibine devam edilmesi ve dolayısıyla takibe konu alacağın borçludan tahsil edilmesi amacıyla açılan icra ve iflas hukuku davasıdır.

İtirazın iptali davası için öncelikle geçerli bir icra takibi başlatılmış olmalı ve bu takibe borçlu tarafından itiraz edilmiş olmalıdır. Takip bu itiraz üzerine durduğunda, alacaklı taraf itirazın iptali davası açarak takibin devamını sağlamaya çalışır.

Alacaklı, itirazın tebliğini takiben 1 yıl süre ile borçlunun itiraz ettiği alacağın varlığının saptanması ve bu itirazın iptal edilerek alacağın borçluya ödetilmesi talebiyle mahkemeye başvurur.

İtirazın İptali Davası Şartları

İtirazın iptali davası açılabilmesi için gerekli olan şartlar şunlardır:

  • Geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır
  • Borçlunun geçerli bir itirazı bulunmalıdır
  • Dava süresinde (1 yıl içinde) açılmış olmalıdır
  • Hukuki yarar bulunmalıdır

Bunların yanında dava açılması için kesin hüküm ve derdestlik bulunmamalıdır. Yani, açılan davaya ilişkin geçmişte verilmiş kesin hüküm bulunmaması ve aynı konuda başka bir davanın görülmemesi gerekir.

İtirazın İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İtirazın iptali davasında görevli mahkeme, icra takibinin konusu alacak hakkındaki dava hangi mahkemenin görevine giriyorsa o mahkemedir. Örneğin:

  • İcra takibinin konusu iş alacağı ise İş Mahkemesi
  • Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak ise Asliye Hukuk Mahkemesi
  • Haksız fiilden kaynaklanan alacak ise Asliye Hukuk Mahkemesi
  • Ticari bir ilişkiden kaynaklanan alacak ise Ticaret Mahkemesi
  • Kira alacağı ise Sulh Hukuk Mahkemesi
  • Tüketici işleminden kaynaklanan alacak ise Tüketici Mahkemesi

İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme ise genel kural olarak davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak alacağın sözleşmeden doğması halinde ifa yeri mahkemesi de yetkili olabilir.

İtirazın İptali Davasında İcra İnkar Tazminatı

İtirazın iptali davası sonucunda borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, alacaklının talebi üzerine borçlu, hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir. Buna icra inkar tazminatı denir.

İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için:

  • Alacağın likit (belirli veya belirlenebilir) olması gerekir
  • Alacak tartışmalı olmamalıdır
  • Alacaklı tarafından talep edilmiş olmalıdır

İcra inkar tazminatı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek ya da tayin edebilecek durumda olan borçlunun, ödeme emri üzerine icrada borcunu inkâr etmesini önlemek amacıyla kanuna konulmuştur.

İtirazın İptali Davası Sonuçları

İtirazın iptali davasının kabulü halinde, borçlunun itirazı iptal edilir ve durmuş olan takibe devam edilir. Alacaklı, icra işlemlerine kaldığı yerden devam edebilir. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.

İtirazın iptali davasının reddi halinde ise icra takibi düşer ve alacaklı, icra işlemlerine devam edemez. Ayrıca alacaklı, aynı konuda tekrardan icra takibi başlatamaz.

İtirazın iptali davasında verilen karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Bu nedenle, davanın reddi halinde alacaklı aynı alacak için genel mahkemelerde yeni bir dava açamaz.

Alacak Davası ve İtirazın İptali Davası Arasındaki Farklar

Alacak davası ve itirazın iptali davası arasındaki temel farklar şunlardır:

  • Amaç: Alacak davası doğrudan alacağın tahsilini amaçlarken, itirazın iptali davası öncelikle borçlunun itirazını hükümsüz kılarak icra takibinin devamını sağlamayı amaçlar.
  • Ön Koşul: İtirazın iptali davası için önceden bir icra takibi başlatılmış ve borçlunun buna itiraz etmiş olması gerekir. Alacak davası için böyle bir ön koşul yoktur.
  • Süre: Alacak davası zamanaşımı süresi içinde (genelde 10 yıl, bazı hallerde 5 yıl) açılabilirken, itirazın iptali davası itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır.
  • Sonuç: Alacak davası sonucunda doğrudan borçlunun borcu ödemesi yönünde karar verilir. İtirazın iptali davası ise itirazın iptali ile takibin devamını sağlar.

Sonuç

Alacak davası ve itirazın iptali davası, alacaklıların haklarını aramaları için başvurabilecekleri önemli hukuki yollardır. Alacak davası doğrudan mahkemeye başvurularak alacağın tahsilini amaçlarken, itirazın iptali davası önceden başlatılmış bir icra takibine yapılan itirazın hükümsüz kılınmasını ve takibin devamını sağlamayı amaçlar.

Alacaklıların haklarını koruyabilmeleri için bu dava türlerini iyi anlamaları ve gerektiğinde doğru zamanda doğru şekilde başvurmaları gerekmektedir.

 

Akdemir Hukuk

Akdemir Hukuk, alacak davaları ve icra hukuku alanında uzmanlaşmış bir hukuk bürosudur. Müvekkillerimizin hukuki sorunlarına pratik ve etkili çözümler sunmak için çalışıyoruz. Kartal/Soğanlık bölgesinde hizmet veren büromuz, bireysel ve kurumsal müvekkillerimize kapsamlı hukuki destek sağlamaktadır. Alacak tahsilatı ve icra süreçlerinde profesyonel danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Daha detaylı bilgi almak ve hukuki danışmanlık için İstanbul Kartal/Soğanlık'ta bulunan Akdemir Hukuk Bürosu'nu ziyaret edebilir veya 0 505 589 86 36 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. İcra ve Borçlar hukuku alanında uzman büromuz, sizlere hukuki destek sağlamaya hazırdır.

 

Detaylı Bilgi İçin Hemen Bizi Arayın

WhatsApp İletişim

0 505 589 86 36